lilibebek ( suzy )beni mimlemiş ve böylelikle ben ilk kez mimlenmiş oluyorum:) Teşekkür ederim lilibebek..
mimin konusu: EN YAKININIZDAKİ KİTABI ALIN 161. SAYFASINI AÇIN VE 5 CÜMLESİNİ BLOGUNUZDA YAYINLAYIN
Kitap:Küçük Ağa
Yazarı: Tarık Buğra
Elimde bulunan baskısı çok eski bir baskı kitabın fotoğrafını internette bulamayınca daha önceden çektiğim boncuklarımın üzerinde bulunduğu fotoğrafı kullanmak zorunda kaldım..
''Ve millet bizimle beraber hoca efendi,bizimle beraber.Biz zannettiğinizden çok kuvvetliγiz.Sizin en yakınlarınızın cogu bizimle.Asla ihtimal veremeyecekleriniz var bize yardım edenlerin arasında.Yoksa ben nasıl girebilirdim camiye ve buraya?''
Bende ÖzLeM ve gül'ü mimliyorum:)
Gri bere
Annem Derya Baykal'ın programında görmüş ve hemen yapmaya başlamıştı.Ben çok beğendim hem sade hemde şık duruyor takınca da öyle duruyor:)
10
yorum
27 Ocak 2009 Salı
Profiterol
Dün kız kardeşlerimle beraber profiterol yaptık.İlk yapışımızdı ve gayet güzel oldu:) Tarifini arkadaşım ÖzLeM' den almıştım. Tarif için teşekkürler arkadaşım, dediğin gibi basit ve lezzetliydi:)
10
yorum
26 Ocak 2009 Pazartesi
Pasaj.com
Gönderen
engindeniz
zaman:
Cuma, Ocak 23, 2009
Etiketler:
annemin el işleri,
ben yaptım,
dikiş,
içten gelen,
örgü,
takı
İlk olarak Delfina hanımın blogun da okumuştum ve inceleyip bugün üye oldum. Şu an pasajım boş durumda ilerleyen zamanlarda bir çok ürün ekleyeceğim:)
3
yorum
23 Ocak 2009 Cuma
Yalanlar Üstüne-Body Of Lies
Konusu:
O, ABD istihbaratının yeryüzündeki en iyi adamı, yakınındaki kimsenin hayatta kalamadığı, tehlikeli bölgelerde görev yapan bir ajandır. Roger Ferris (Leonardo DiCaprio) son gizli görevinde ifşa olan sahte kimliğinden başka kimliği olmayan, hayatını güvenli telefon hattının diğer ucundaki duygudan yoksun sese emanet etmiş biridir.CIA’in kıdemli elemanı Ed Hoffman (Russell Crowe) lüks bir semtteki evinin oturma odasındaki dizüstü bilgisayarından, başının üzerinden geçen mermilerden korunmak için siper aldığı sırada dahi Ferris’in hareketlerini dikte ederek savaş yönetmektedir. Ortaya yeni çıkmış bir terörist lider, dünyanın en iyi istihbarat örgütlerini atlatarak dünya çapında bir bombalama kampanyası başlatmıştır. Onu kandırabilmek için, Ferris’in yeraltı finans örgütleri ve umutsuz şehitler arasına sızması, bunu yaparken de Ürdün Özel Operasyonlar Birliği’yle eğreti bir işbirliğine girmesi gerekecektir. Görevi onu Irak, Ürdün, Washington ve Dubai arasında getirip götürecektir. Ama Ferris, hedefine yaklaştıkça, kendini aynalarla dolu bir koridorda gibi hissedecektir çünkü müttefikler ancak son aldatmacalarında olduğu kadar iyidirler, ve güven, tüm taktiklerin en tehlikelisidir.
Dün akşam kardeşlerimle ve sevgilimle gittik izlemeye kardeşlerim çok sıkıldı hatta 2. bölümde uyudular :) biz ise beğenmiştik.İzlemeye değer bir film..
1 yorum
20 Ocak 2009 Salı
Takılar için Askılık
Takıları çok olan kişiler için farklı bir askılık, özellikle kolyeleri için. Hem düzenli hemde sahip olduğunuz takılar gözlerinizin önünde aradığınızı hemen bulabilirsiniz:)
Kaynak:DesignSponge
7
yorum
16 Ocak 2009 Cuma
Benden Kısa Kısa
Yoktum, çünkü bilgisayarımın sistemi çökmüş bilgisayarcı geldi aldı götürdü bilgisayarımı ve yapıp geri getirdi.Bende bilgisayar gelir gelmez bloga yazayım dedim..
Bak ne yazacağımı unuttum!!
Hıı.. Şimdi ben var ya ben acayip tembel, üşengeç, sıkıcı, işe yaramaz, üretmeyen, verimsiz, sürekli tüketip bir şey elde etmeyen, elimi neye atsam kurutan biri oldum çıktım!!
Bir de işin kötüsü bunları bildiğim halde bir şey yapamıyor(yapmıyor) olmam.:(
Beni biri silkelese de kendime gelsem ne bu yaa?? Sıkıldım, bunaldım kendimden hatta bıktımmm!!
(Bu arada kaç saat oldu yazıyı tamamlayamadım, çok şükür bugün işyeri biraz hareketli.)
Her neyse ben böyle kendimden bıkmış bir haldeyim bu aralar( galiba her zaman böyleyim :s )
Televizyon izlemekte istemiyorum hele haberler sürekli ergenekon ve savaşlarla ilgili yani hep üzüntü dolu:(. Diziler hepten saçmalamaya başladı, yemekteyiz programı da ne kötü bu hafta..
Eğer merak eden oluyorsa dikiş makinesi aldın da hala hiç bişey yapmadın, bir emeğini görmedin diyorsanız.Haklısınız.. Bir ara bir hafta kadar süreyle terziye gittim dikişi, makineyi öğreneyim diye bişey öğrenemeden hasta oldum soğuktan, o yüzden havalar ısınıncaya kadar ertelendi.
Kilo vermeye çalışıyordum ya hani, hala çalışıyorum yediklerimden azaltarak ama pek faydası olmuyor spor yapmam şart!! Ama üşeniyorummmm..
Bak ne yazacağımı unuttum!!
Hıı.. Şimdi ben var ya ben acayip tembel, üşengeç, sıkıcı, işe yaramaz, üretmeyen, verimsiz, sürekli tüketip bir şey elde etmeyen, elimi neye atsam kurutan biri oldum çıktım!!
Bir de işin kötüsü bunları bildiğim halde bir şey yapamıyor(yapmıyor) olmam.:(
Beni biri silkelese de kendime gelsem ne bu yaa?? Sıkıldım, bunaldım kendimden hatta bıktımmm!!
(Bu arada kaç saat oldu yazıyı tamamlayamadım, çok şükür bugün işyeri biraz hareketli.)
Her neyse ben böyle kendimden bıkmış bir haldeyim bu aralar( galiba her zaman böyleyim :s )
Televizyon izlemekte istemiyorum hele haberler sürekli ergenekon ve savaşlarla ilgili yani hep üzüntü dolu:(. Diziler hepten saçmalamaya başladı, yemekteyiz programı da ne kötü bu hafta..
Eğer merak eden oluyorsa dikiş makinesi aldın da hala hiç bişey yapmadın, bir emeğini görmedin diyorsanız.Haklısınız.. Bir ara bir hafta kadar süreyle terziye gittim dikişi, makineyi öğreneyim diye bişey öğrenemeden hasta oldum soğuktan, o yüzden havalar ısınıncaya kadar ertelendi.
Kilo vermeye çalışıyordum ya hani, hala çalışıyorum yediklerimden azaltarak ama pek faydası olmuyor spor yapmam şart!! Ama üşeniyorummmm..
Bir de acaba rüyalarımı senaryo olarak yazsam mı diye düşünmeye başladım.. Dün gece rüyam da evleniyordum sevgilimle, her ikimizinde suratı asıktı,mutsuzduk ve çok eski,özentisiz bir gelinlik giymiştim hemde kilise düğünüydü sadece benim ailem yanımızdaydı. Anneannemle annem bana kollarından çıkartık birer altın bilezik veriyorlardı. Sonra ne ara oluyor onu anlamadım bir erkek bebek doğurmuşum ama bas bas bağırıyorum ben anne olmak istemiyordum bakmayacam bebeğe diye.Dayım da bana fena halde kızıyordu ve bebeğin karnını doyurmamı söylüyordu. Hepsinin anlamına baktım,gelinliğin durumu hariç hepsi iyiymiş.Haydi hayırlısı..
Ayy baya saçmaladım.Asıl anlatmak istediğim yeni bir BEN istiyorum..
Üretken, her başladığı işi hakkıyla bitiren, başarılı,sağlıklı,mızmızlanmayan,çalışkan,kıvrak zekalı,karşısına çıkan her fırsatı değerlendirmesini bilen,kilolu olmayan,atik yani herşeyin iyisini istiyorum işte:)
Çerçeve ve Mumluk
Gönderen
engindeniz
zaman:
Pazartesi, Ocak 12, 2009
Etiketler:
dekorasyon,
ilginç,
tasarım,
yaratıcılık
3
yorum
12 Ocak 2009 Pazartesi
...
İyi bir hafta sonu mu geçirdim (aslında pazar demeliyim)? Hayır!!!!
Bu kadar uyuyup da uyuduğunda bir şey anlamadığım gün olmadı herhalde..
Sabah uyandım kahvaltı yapıp geri uyudum ama uyumak içinde bir o kadar uğraştım tam olarak uyudum sayılmaz.Geri uyandım hiç bir iş yapmadığım halde kendimi çok yorgun hissettim bütün gün.Gerçi yemek yiyip geri uyudum ya o da ayrı:)
Bomboş..
Uykusuz..
Tembel..
Verimsiz..
Üşengeç..
Sessiz bir o kadar sıkıcı..
Yalnız bir Pazar günü geçirdim.. Off off
Bu kadar uyuyup da uyuduğunda bir şey anlamadığım gün olmadı herhalde..
Sabah uyandım kahvaltı yapıp geri uyudum ama uyumak içinde bir o kadar uğraştım tam olarak uyudum sayılmaz.Geri uyandım hiç bir iş yapmadığım halde kendimi çok yorgun hissettim bütün gün.Gerçi yemek yiyip geri uyudum ya o da ayrı:)
Bomboş..
Uykusuz..
Tembel..
Verimsiz..
Üşengeç..
Sessiz bir o kadar sıkıcı..
Yalnız bir Pazar günü geçirdim.. Off off
Gümüş takılarımı nasıl parlatırım?
Bir çok gümüş takım var, zamanla bunlar kararmaya başladı. Bunları parlatmak için sigara külünü önerdiler hem pis hemde sonuç hüsran hatta bir yüzüğümü daha da karartmıştı.Karbonatla da denedim olmadı.Başka önerisi olan, deneyipte iyi sonuç alan var mı?
Yoksa kuyumcudan gümüş cilası mı alayım? ya da kumyumcuya verip o mu parlatsın?
Yoksa kuyumcudan gümüş cilası mı alayım? ya da kumyumcuya verip o mu parlatsın?
Bebek Yeleği örneği
Tv masası
Gönderen
engindeniz
zaman:
Cumartesi, Ocak 10, 2009
Etiketler:
aksesuar,
dekorasyon,
sticker,
tasarım,
yaratıcılık
Kraliçenin Soytarısı-Philippa Gregory ve yılbaşı pastamız
Özeti;
Tudor masalı Kraliçenin Soytarısı ile devam ediyor... Boleyn Kızı’nı, bir kralın aşkı için birbiriyle savaşan iki kızkardeşin gerçek masalını çok sevmiştiniz. Kraliçenin Soytarısı’ında ise ‘bakire’ Elizabeth’in kraliçe olma ihtirası ve bu yolda ‘kanlı’ Mary’ ile giriştiği entrika savaşı sizi tamamen ele geçirecek. Tüm bu hanedan mücadelesinin ise tek bir tanığı var. Engizisyondan kaçan Yahudi bir genç kız.Mary’nin sarayındaki soytarı. Bir casus.
Boleyn Kızının devam olan kitap, daha önce çok beğenerek okuduğum için yazarın bu kitabını da okumak istedim ve yine aynı beğeni ile hatta daha fazlasıyla okudum.
Hannah, engizisyondan dolayı annesini kaybeden ve sürekli engizisyondan kaçan Yahudi bir genç kız.Babasıyla kaçak olarak İngiltereye gelip bir İngiliz ve Katolik olarak kendilerini tanıyorlar,birlikte kitap dükkanlarını işletiyorlar.Hannah daha güvenilir olduğu için erkek gibi giyinip saçlarını erkek gibi kestiriyor taa ki evlenene kadar.Bir gün kitap dükkanında satış yapmaya çalışırken Lord Robert ve John Dee ile karşılaşır,onlara yanlarında birinin daha olduğunu söyler.Büyük bir alim olan John Dee hemen Hannah'a ait görme yeteneği olduğunu anlar ve onu da ilk olarakLord Robert'ın tebaası ve genç yaşta olan Kral'ın kutsal soytarısı ile saraya alırlar.Böylelikle Hannah'ın saray yaşamı başlamış olur.Genç Kral öldükten sonra Kraliçe Mary'in kutsal soytarısı ve dostu, Prenses Elizabeth'in dostu, Lord Robert'ın hizmetkarı, David Carpenter'in karısı olarak devam eder.Kitapta herşey çok açık bir dille ve akıcı bir şekilde anlatılıyor.Gerçekten güzel bir kitaptı ve iyi ki de okudum dedim kitabı bitirdikten sonra, tarihi roman sevenlere tavsiye ederim.
Boleyn Kızı mı Kraliçenin Soytarısı mı? diye sorarsanız.. Her ne kadar biri diğerinin devamı olsa da ikisinde de farklı bir tat var:) Fakat Kraliçenin Soytarısı daha bir romansıydı.
Yazar bu kitapların ardından hemen Bakirenin Aşığı kitabını yazmış.O kitabıda bulursam okumayı çok isterim..
Aslında yılbaşı benim için pek birşeyi ifade etmiyor ve her zaman daha iyi bir yıl-yaş yaşamak için güzel dileklerde bulunurum. Yılbaşı gecesi 1-2 saat sevgilimleydim sonrası evde çerez yiyip tv izlemekle geçti. Zaten o kadar çok kötü girdik ki yeni yıla bir çok kişinin umutları ve bekledikleri azaldı neredeyse tüm Türkiye'nin.Neysee ben yılbaşı pastamızı sizlerle de paylaşmak istedim:))
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)