Yanartaş-Chimaera

Yanartaş (Chimaera), Çıralı ya 2 km uzaklıktaydı gelmişken görmemek olmaz diye düşündük.İlk önce ya acaba yürüyerek mi gitsek nasıl olsa çok uzak değil demiştim ama iyi ki de arabayla gelmişiz, hatta yolda 2 genç Polonyalı otostop yaparak seyahat ediyorlardı onları da aldık beraber geldik. Hem zaten yanartaşları görmek için 1 km dağa doğru yürüyüş yapmak zorundaymışız.
Burası giriş yeri, geçerken kişi başı 2.75 ytl ücreti var.

Bu da başlangıç yerlerinden bir poz..

400 metre yürüdükten sonra çektik dinlemem gerekiyordu da:)


Bizden sonra gelen bir çift turist yaşlarına rağmen bizi baya bir geçmişlerdi.



1 km sonra geldiğimiz nokta yanartaşların olduğu yer.Sağ tarafında bir zamanlar tapınak olan tarihi yerler var.



Tapınaklar, çok fazla yıpranmışlardı.


Vee.. işte yanartaşlar..



Doğal gazların çıkmasıyla oluşan ateş, tabi ki tarihi hikayesinde öyle demiyor.







Yanartaş'ın tepesinden Çıralı'nın görünümü..


2 dağın arasında yerleşim alanları, deniz de çok güzel gözüküyor gökyüzüyle bir olmuş..

Biz akşam üstü gitmiştik tam aşağıya indiğimizde hava kararmıştı ama bir çok kişi daha ziyarete geliyordu.Akşam ayrı bir güzel oluyormuş öyle duydum. Ben akşam karanlığında önümü pek göremem herhalde:)
Girişte hikayeyi anlatan bir levha vardı ve bilimsel olarak hangi gazların karışımından dolayı ateşin çıkmasını anlatan. Hikayeden aklımda kalan aslan başlı keçi gövdeli ve yılan kuyruklu bir canavarın yerin 7 kat dibine gömülmesiyle öfkesinden alevler çıkarmasıydı. Tabi farklı farklı anlatılan hikayelerde var.Mesela aşağıda anlatılan hikaye gibi;
Efsaneye göre bu, Belerefon tarafından öldürülen Kimera adlı canavarın dilidir. Anlatılanlara göre: Bir zamanlar Belerefon adlı yakışıklı bir delikanlı vardı. En büyük isteği Pegasus denen kanatlı ata binmekti. Ancak çok zordu bu ata binebilmek. Pegasus'u ne yapıp yapıp ele geçirmek isteyen delikanlı uğraşır, didinir, sonunda karşısına çıkan iyi yürekli bir yaşlının öğüdü ile Athena'nın Tapınağında bir gece uyur ve rüyasında tanrıçadan bir gem alır. Uyandıktan sonra atı arar, bulur ve altın gemi takarak üstüne atlar. Böylece gökler hakimi olur. Bir gün kaza ile kardeşini öldüren Belerefon çok üzülerek gurbete çıkar. Birçok serüvenden sonra baş tarafı aslan, ortası keçi, kuyruğu da yılan olup ağzından alevler saçan Kimera canavarı ile karşılaşmak zorunda kalır. Yayını ve oklarını alarak uçan atına atlar, Kimera'nın bulunduğu yere gelir. Canavar üstünde uçan Belerefon ve Pegasus'a bir şey yapamaz. Delikanlıda onu oklayarak öldürür. Fakat canavarın ağzından çıkan alevi söndüremez. İşte bu alev yıllardan beri dağın yamacında hala yanmaktadır. Homer ve diğer ozanların eserlerinde sözünü ettikleri alev bu efsanedeki alevdir...

0 yorum: